İster yeni mezun olmuş olun ister işten çıkarılmış olun ya da kendi isteğinizle ayrılıp farklı deneyimler yaşamak isteyin; sebep her ne olursa olsun hayatınızın bir döneminde mutlaka iş arama devresi geçirirsiniz.

İş arama devresi zorlu bir süreçtir; aslında bir o kadarda zevklidir. Yeni şeyler öğrenebileceğiniz, bazen nereden kalkıştım bu arayışa otur oturduğun yerde diye pişman olacağınız , bazen de vay be ben bu güne kadar niye beklemişim diyeceğiniz olaylar , kişiler , pozisyonlar ve şirketler çıkar karşınıza. 

Bu yolda başarılı ve mutlu sonuçlar edinmek için çabalarsınız , araştırısınız , farklı teknikler denersiniz ama sonuçta hep aynı noktaya gelirsiniz. Başvuru sonucunuzla ilgili veya yaptığınız görüşme ile ilgili gelecek olan bir telefon , mail ya da nadir de olsa posta. 

Başvurunuzun değerlendirme süreci iki farklı şekilde yol izler ; İK departmanına sahip olan firmalar ve İK diye bir bölümü olmayanlar diye ikiye ayıracak olursak; 

İK Departmanı Olanlar 

Firmanın kapısına gidersiniz kapıdan form doldurursunuz veya internet sitesi üzerinden acaba Gönder butonuna bastığımda site hata verecek mi yada bu kadar uzun bilgiyi dolduruyorum ama acaba firmada bu bilgileri inceleyen var mı diye düşüne düşüne formu doldurup firmaya ulaştırırsınız. 

Doğal olarak İK dan sorumlu arkadaş formu alır şanslı iseniz şöyle bir baştan aşağıya inceler ve bir ihtimal görüşmeye çağrılırsınız yada CV niz dosyaya kaldırılır. Bu gelişen durumlardan patronun hiç haberi olmamıştır. Kaçtı yetenek!. Belki de patron tam da bu seviyede bir personel istihtam etmeyi düşünüyordu ya da o anda çalışmakta olan bir personelden memnun değildi uygun birisini bulduğunda değiştirmeyi düşünüyordu , kim bilir. 

İK Departmanı Olmayanlar

Firmanın internet sitesinden var ise ik@... yoksa info@... diye başlayan mail adresinize mail atar ve bu maili aklı başında birilerinin yada patronun okuyor olmasını umut edersiniz. 

Fakat ne var ki info ile başlayan mail adresleri bile birçok firmada ya hiç kontrol edilmiyordur ya da çömez diye tabir edilen bir eleman ara sıra girip bakıyordur diğer bir ihtimalle de info herkese açıktır ama orda da kimse o işi üzerine almaz. 

İnternetin aktif kullanılmadığı kararına varıp ve ne alaka ise (bak ayağımıza kadar gelmiş demek ki bizimle çalışmayı gerçekten istiyor) diye düşünenler olacağını kestirip firmanın kapısını çalarsınız. Bu durumda sizi birkaç senaryo bekler; 

- Kapıda özel bir firma tarafından sağlanan güvenlik görevlisi vardır ve inanın bana içerde ne olup bittiğinden dahi haberi yoktur, 

- Kapıda piyasadan alalade şekilde temin edilmiş ve kapıyı beklediği için kendisini firmanın en üst kademesi gibi zanneden bir eleman vardır, 

- Kapıda hiç kimseler yoktur , içeriye hatta idari bölüme girersiniz başlarsının odaları tek tek kontrol etmeye sırf bir muhatab bulabilmek için (bu arada içinizden bir ses şunu der sürekli : "daha ne bekliyorsun birileri seni görmeden geri dön ve çık oradan") 

Bu tür şirketlerde de % 99 ihtimal patronunun aklının bir kenarında eleman arayışı vardır. Şansınıza CV nizi alan ve inceleyen personelin arasında patronunu iyi tanıyan ya da firmanın ilerlemesine katkı sağlamayı arzulayan birileri var ise en azından ön görüşmeye çağrılırsınız. 

Sıkça karşılaşılan bir durum daha vardır. Firma personel arıyordur ve birileri gelir başvuru yapar ya da tam da o anda tesadüfen firmaya CV ulaştırır. CV incelenir ve şöyle bir cevap verilir " bize daha düşük seviyede bir personel lazım" . Madem ki karşınıza firmaya göre daha üst seviyede bir personel çıkmış neden kaçırasınız ki. Bilgili , tecrübeli insanları alın ki siz firmayı onların seviyesine çıkarın. Ne demişler "Ne kadar ekmek o kadar köfte" 

PATRON'lara Tavsiyem 

- İnternet sitenize ik@.. ile başlayan bir mail adresi mutlaka eklettirin, 

- Bilgi işlemcinize veya bilgisayarcınıza ik@...'e gönderilen maillerin bir kopyasının da size gelmesini ayarlattırın, 

- Kapıda güvenlik , bekçi , çaycı , amca vs. kim duruyorsa iş başvurusuna gelenlerden mutlaka CV almasını yada kendi hazırladığınız formları doldurtmasını tembihleyin, 

- Karşınıza çıkmış bir tecrübeyi asla geri çevirmeyin , bırakın o tecrübeleri ile size katkı sağlasın.

Düzenlemeler ile devam edecek!!!!

Yazar : Halil Güdücü 

Blog No : 001 - 10.03.2014